Ürün Deseni Nedir?

Ürün deseni sınıflandırması, belirli bir alanda ne tür mahsullerin yetiştirildiğini belirlemek için uydu görüntülerini veya diğer uzaktan algılama yöntemlerinin kullanılması olarak özetlenebilir. Bu bilgiler daha sonra çiftçileri, yatırımcıları ve diğer paydaşları bu mahsulleri yönetmek için en iyi uygulamalar hakkında bilgilendirmek için kullanılabilir. Ürün deseni sınıflandırması ayrıca iklim değişikliğinin dünya genelinde mahsul üretimini ve verimini nasıl etkilediğini anlamamıza da yardımcı olur.

 

Ürün deseni Sınıflandırması için Uzaktan Algılama ve Derin Öğrenme Kullanımı

Uzaktan algılama, Dünya'nın yüzeyi hakkında uzaktan veri toplamak için uyduların veya uçakların kullanılmasıdır. Bu veriler daha sonra spektral imzalarını analiz ederek farklı mahsul türlerini sınıflandırmak için kullanılabilir. Evrişimsel sinir ağları (CNN'ler) gibi derin öğrenme teknikleri genellikle bu spektral imzalardan farklı mahsul türlerini yüksek doğrulukla tanımlamak için kullanılır. Örneğin, Sentinel-2 uydu görüntüleri, bazı veri kümelerinde %98'e varan doğruluk oranına ulaşan CNN'ler ile mahsul sınıflandırma görevleri için başarıyla kullanılmıştır.

 

Nesne Tabanlı vs Piksel Tabanlı Sınıflandırma

Ürün deseni sınıflandırması uygulamalarında bilim insanlarının kullandığı iki ana yaklaşım vardır: nesne tabanlı sınıflandırma ve piksel tabanlı sınıflandırma. Nesne tabanlı sınıflandırma, pikselleri görsel özelliklerine göre nesneler halinde gruplandırmak için algoritmalar kullanırken, piksel tabanlı sınıflandırma her pikseli nesneler halinde gruplandırmadan doğrudan bir sınıf etiketi atar. Her iki yöntemin de eldeki göreve bağlı olarak avantajları ve dezavantajları vardır.

Nesne tabanlı sınıflandırma (NTS), bir görüntüdeki nesneleri tanımlamak için uydu görüntülerinden hem uzamsal bilgileri hem de spektral verileri kullanır. NTS, ham uydu görüntülerinin niteliklerine göre tek tek nesnelere veya bölgelere işlenmesini içerir. Bu nesneler daha sonra destek vektör makineleri (SVM'ler) veya evrişimsel sinir ağları (CNN'ler) gibi makine öğrenimi algoritmaları kullanılarak sınıflandırılır. NTS, hem uzamsal hem de spektral bilgileri yakalama kabiliyeti nedeniyle karmaşık sahneleri doğru bir şekilde sınıflandırabildiği için giderek daha popüler hale gelmiştir.

Piksel tabanlı sınıflandırma (PTS), bir görüntüdeki pikselleri sınıflandırmak için yalnızca uydu görüntülerinden alınan spektral verileri kullanır. PTS, ham uydu görüntülerinin spektral bilgilerine dayalı olarak tek tek piksellere işlenmesini içerir. Bu pikseller daha sonra SVM'ler veya CNN'ler gibi makine öğrenimi algoritmaları kullanılarak sınıflandırılır. OBC ile karşılaştırıldığında PBC, görüntüden uzamsal bilgileri yakalayamaması nedeniyle daha az doğrudur. Ayrıca, doğru sonuçlar için büyük miktarda eğitim verisi gerektiğinden PTS daha fazla zaman alıcı olabilir.

 

Akıllı Tarım için Ürün Deseni Sınıflandırması Kullanmanın Faydaları

Ürün deseni sınıflandırma tekniklerini kullanarak, daha sonra kaynak tahsisi, yatırım fırsatları ve arazi yönetimi stratejileri ile ilgili daha iyi kararlar almak için kullanılabilecek mahsul üretim eğilimleri hakkında bilgi edinebiliriz. Mahsul sağlığını büyük ölçekte izleyerek, potansiyel sorunları erkenden tespit edebilir, böylece verimi önemli ölçüde etkileyebilecek büyük sorunlar haline gelmeden önce hızla ele alınmalarını sağlayabiliriz. Ayrıca bu teknikler, maliyetleri en aza indirip verimi artırırken su kullanımı gibi girdileri optimize etmeyi amaçlayan hassas tarım gibi akıllı tarım girişimlerini bilgilendirmeye yardımcı olabilir.

 

Ürün deseni sınıflandırması, dünyanın farklı bölgelerindeki mahsul üretim eğilimleri hakkında fikir edinmemize yardımcı olduğu için akıllı tarım arayışında önemli bir araçtır. Sentinel-2 uydu görüntüleri gibi uzaktan algılama teknolojilerini evrişimsel sinir ağları (CNN'ler) gibi derin öğrenme algoritmalarıyla birlikte kullanarak, çeşitli mahsul türlerini yüksek doğrulukla sınıflandırabiliriz; bu da maksimum fayda için kaynak tahsisi, yatırım fırsatları ve arazi yönetimi stratejileri konusunda daha bilinçli kararlar almamızı sağlar. Bu çabalar sayesinde, kaliteden veya sürdürülebilirlikten hiçbir şekilde ödün vermeden maliyetleri en aza indirirken ve verimi artırırken tarımsal üretimde daha fazla verimlilik elde etmeyi umuyoruz.